ÜZÜM OTEL

ÜZÜM OTEL
ÜZÜM BAHÇE

4 Mart 2012 Pazar

Batıklar...

Ayvalık’tan daha kuzeye, Çanakkale nın girişinde çok önemli bir konumda bulunan Bozcaada’ya ulaştığımızda ise, başka bir sürpriz bizi bekliyordu. Karşımızda eski bir süngerci, Kerim Kılavuz vardı. Türkiye’de bugüne kadar kazısı yapılan batıkların tamamının süngerciler rehberliğinde bulunduğu düşünülürse, alacağımız bilgilerin önemi daha artıyordu. Bozcaada yakınında, kuzeydoğudaki sığlıkta bir kiremit batığı ile karşılaşılınca, bu yeni dostun önemi açıkça belli olmuştu. Soğuk yüzey akıntılarının çok güçlü olduğu bölgedeki bu batık, 2-4 metre derinliğinde uzun bir hat boyunca uzanan bir kiremit yığınından oluşuyordu. Tamamı yıllar içinde birbirine kaynamış yığında; düz, oluklu ve üçgen pahlı yüzlerce çatı kiremidi bulunuyordu. Güçlü akıntı ve fırtına nedeniyle sığlığa çarparak batan bir Bizans gemisine ait olduğunu düşündüğümüz kalıntıların bulunduğu alandan ayrılarak, güneye doğru bölgenin ikinci batığına yöneldik.
bozcaada da Araştırma gemisi Piri Reis’i adanın güneydoğusundaki küçük bir koyun önünde demirledikten sonra yaptığımız dalışta, koyun içinde yaklaşık 3-5 metre derinlikte bu defa binlerce parçadan oluşan tabaklarla karşılaştık. Değişik ölçülerdeki tabakların yanı sıra, irili ufaklı kâseler ile pipo parçaları da etrafa saçılmış durumdaydı. Deniz tabanında kırık tabak parçalarının yanı sıra, bir bölümü kumun altında kalmış, kümeler halinde çok sayıda tabak görülebiliyordu.bozcaada da Genellikle aynı renklerden oluşan tabaklarda yine aynı tür süslemeler bulunuyordu. 18-19. yüzyıl Osmanlı dönemine ait bir gemide kargo olarak taşındığını düşündüğümüz tabaklar, geminin kıyıya yakın sığ bir yerde batmış olması nedeniyle, zaman içinde fazlasıyla tahrip olmuştu.bozcaada

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder