ÜZÜM OTEL

ÜZÜM OTEL
ÜZÜM BAHÇE

29 Ocak 2012 Pazar


Bizimki bir aşk hikayesi.

Sen orada ben burada.Kimseler bilmeden yaşanan bir hikaye işte.

Kahverengi gözlerine uzun kirpiklerinin hükmettiği bir hikaye.

Uzun pırasa saçlarının ruhuma dolaştığı hikaye.

Sessiz ama dalgalı bir aşk hikayesi.

Benimse;

Ara sıra bulutlara takılan, onlarla uçan, yanımdan geçen kuşlara selam verişimin hikayesi.

Neye yarar ki bu hikaye?

Sen orada benden habersiz, ben burada senden haberli...

Olsun.

Yarar işte, yarar.

Eğer sevgime düğüm atılmışsa ve senin de çözesin yoksa, yarar.

Kalbim senin için darmadağın atıyor ve yorulmuyorsa, yarar.

Karanlıklar arasında kalmış ruhum aydınlanmışsa, yarar.

Yalnızları oynuyorsam yıllardır ve sen gelince bitmişse rolüm, yarar.

...

Bazı zamanlar seni gökyüzündeki ay da ararım.Neden mi?

Hala çözemedim.

Bana çok uzaktasın belki.Belki de sevgin uzaktadır... ha ne dersin?

Ay güneşin ışığından beslenir, onun ışığı aydınlatır bedenini.Yine de mutludur, en azından karanlıkta kalmamıştır.

Belki bende senin sevgini alıyorumdur ta uzaklardan, aydınlanıyorumdur... ha ne dersin?

Hayat yok derler hep oralarda.Taşlı, topraklı, susuz ve kokusuz.

Ama yine de direnir bir şeylere.Günün birinde beni de canlandırırlar diye.

Tıpkı ben.Mesela günün birinde gelip “haydi!” dersin belki...ha ne dersin?

Mavi suların üzerinde küçük bir kayık düşlerim bazen...İçinde senle ben.

Masmavi sular ve kayığın arkada bıraktığı beyaz köpükler...İçinde sen ve ben.

Mavi sular yerini turkuaz’a bıraktığında.Balık sürüleri gezintiye çıktıklarında...İçinde sen ve ben.

Hafif bir rüzgar.Ses yok etrafta.Rüzgar ve sessizlik el ele vermişler...İçinde sen ve ben.

Ne hikaye ama!

...

Bu gecemi meyhanede geçirmek istedim.

Hiç, ama hiç ardıma bakmaksızın içmek için.Çünkü bu gece sarhoş olmak istiyorum.

Bir yandan da müzik çalsın istiyorum.Birileri çıksın sahneye benim havalardan bir iki şarkı söylesin.Çünkü bu gece sarhoş olmak istiyorum.

Sonra ben sahne alayım.

Gözlerimi kapatayım ve başlayayım oynamaya.

Herkes kenara çekilsin.Sadece ben.

Açayım kollarımı kartal gibi.

Efe’lere selam ola!

Başlayayım Harmandalın’a.İsteyen seyretsin istemeyen sırtını çevirsin. Alkışlamasınlar beni.Kendime oynuyorum bu akşam.Çünkü bu gece sarhoş olmak istiyorum.

Terler süzülmeli yanağımdan.Gömleğim su içinde kalmalı.

Gözlerim hala kapalı.Sadece müziği ve bacaklarımı hissetmeliyim.Çünkü bu gece sarhoş olmak istiyorum.

Müzik bitince yavaş yavaş kendime gelmeli açmalıyım gözlerimi.

İlk iş bacaklarıma teşekkür etmeli.Hiç ihanet etmediler bugüne kadar.Hoş bu akşam etselerdi de gönül koymazdım ya.Çünkü bu gece sarhoş olmak istiyorum.

Çünkü;

Bu gece seni yıllar önce görüp de sevdiğim gece.Haberin olmadan ardından sürüklendiğim gece.

Haberin olsaydı;

Açarmıydım kollarımı? Gözlerimi kapatıp dansı mı edermiydim? Sarhoş olmak istiyorum dermiydim yinede?

?

Hiç konuşmayıp sadece yüzüme baksaydın.

Gözlerin anlatsaydı “yeter artık içme” yi.

Yinede direnirmiydim?

?

Aman be nasıl olsa yoksun işte.Ben bu gece sarhoş olmak istiyorum.

Meyhaneci gel!

Doldur bir kadeh daha.Korkma be dostum, koy!

Nasıl olsa hepimiz temelli uyuyacağız günün birinde.Ha bugün ha yarın.Doldur sen bir kadeh daha.

Çünkü bu gece sarhoş olmak istiyorum.

Gece benim gecem.

Bu bizim değil, benim aşk hikayem.

Onsuz.

Sadece benim.

Doldur...





çünkü bu gece sarhoş olmak istiyorum...



ebru yaşar seçen 2004






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder